Lissi ile Tinka tam bir düşmanlardı.Okulda aynı sırada oturur, sıralarının ortasında özenle yapılmış bir çizgi vardı.Bu çizgi onları ayırmaya yarardı.Öğretmen onların düşman olduklarını bilir ve hep bilerek onları yanyana oturturdu.
Lissi'nin annesi ölmüştü.Lissi buna çok üzülüyordu fakat düşünmüyordu.Tinkanın ise babası yıllar önce çekip gitmişti.Tinka babası çekip gitmeden önceki gün babasını bir yaramazlık yaptığı için kızdırmıştı ve diğer günler babasının bu yaramazlık yüzünden çekip gittiğini sandı ve durmaksızın ağlardı.
Lissi'nin babası(Boris) ve Tinka'nın annesi(Grit) evleneceklerdi ve Tinka da, Lissi de buna inanamıyorlardı.Anne babaları birbirlerine çok bağlanmışlardı.Onları ayırmak mümkün değildi.Lissinin bir küçük bir büyük ağabeyi Tinka'nın ise iki büyük ağabeyi vardı.Onlarla ikisi de iyi anlaşamazdı.Ağabeylerinin en büyük zevki kız kardeşleri kızdırmaktı tabi kii!
Lissi bir gün uyandı.Okula gitmek için hazırlandı.Mutfağa geldiğinde her yer süte bezenmiş gibi görünüyordu.Herhalde babaları yine sütü taşırmıştı.Lissi kase biraz süt doldurum mısır gevreğini içine boşalttı.Sonra kaşık bulamadığını görünce mutfağa yeniden uğradı:
-Matematiğin nasıl kızım?
-Baba bu sütü nasıl temizleyeceksin?
-Bilmiyorum.Mat..
-Baba kaşıkları nereye koydunn??
-Çekmecedeler görmüyor musun??Mate..
-Üzgünüm baba çıkmam lazım..
-Tamam sonra konuşuruz.
Lissi yemek odasına geldiğinde çığlığı bastı.Ağabeyi mısır gevreğini yemişti:
-Açlıktan yeni mi çıktın sen!
-Hayır.Uykudan yeni kalktım!
-Ama açlıktan çıkmış gibi görünüyorsun!
-Evet biraz öyle.Nereye böyle acele.
-Aptallık bulaşıcıymış.Senden bulaşır diye korkuyorum!!
Arkadaşlar bu zamanım olunca devam edicemm..